Her Yerde Karşına Çıkan Şu “6-7” Mevzusu da Ne? Gel, Beraber Çözelim!
Her yerde "6-7" lafını duyuyor ama ne anlama geldiğini bilmiyor musun? Bu viral TikTok trendinin kökenini ve sırrını çözüyoruz. Hemen oku, öğren!

Son zamanlarda internette, okul koridorlarında, hatta belki arkadaş ortamında sürekli duyduğun o meşhur “6-7” lafı senin de mi kafanı karıştırdı? Yalnız değilsin! Bir video izlerken alakasız bir anda ekranda beliriyor, birisi komik bir şey anlatırken cümlenin sonuna yapıştırıyor ve sen “Yine neyi kaçırdım?” diye düşünürken buluyorsun kendini. İlk başta “Herhalde yeni neslin anlamsız şakalarından biri daha” deyip geçmek istiyor insan, kabul edelim.
Ama dur bir dakika! İlk başta benim de aklıma gelen tam olarak buydu. Fakat biraz araştırınca fark ettim ki, bu “6-7” olayı, sadece geçici bir heves ya da anlamsız bir “beyin çürümesi” (brain rot) belirtisi değil. Aksine, Z ve Alfa kuşağının dünyayı nasıl gördüğünü, mizah anlayışlarını ve hatta bu kaotik dünyayla nasıl başa çıktıklarını anlatan derin bir kültürel kod. Bana göre bu, anlamsızlığın kendisinin bir anlam kazandığı, modern bir şifre.
Hazırsan kemerini bağla, çünkü bu yazıda “6-7” memesinin kökenine inecek, ne anlama geldiğini (ya da gelmediğini) çözecek ve neden bu kadar popüler olduğunu birlikte anlayacağız. Bu yazının sonunda, kendini artık dışlanmış hissetmeyeceksin, söz!
Her Şey Nasıl Başladı: Bir Rap Şarkısı ve Bir Basketbolcu
Bu viral fırtınanın nasıl koptuğunu anlamak için iki farklı dünyaya göz atmamız gerekiyor: müzik ve spor. Bu iki alakasız görünen dünyanın çarpışması, “6-7” efsanesini yarattı.
Sahne 1: Ritmi Kulağa Takan Şarkı
Her şeyin fitilini ateşleyen şey, Skrilla adında Philadelphialı bir rapçinin “Doot Doot (6 7)” isimli drill şarkısı. Drill müziği bilenler bilir, genelde karanlık ve sert sokak hikayelerini anlatır. Şarkıda geçen “6-7″nin de aslında Chicago’nun suç oranı yüksek 67. Sokağı gibi ciddi bir göndermesi olabileceği söyleniyor. Kaynak: Why Are Teens Saying 6-7? The Reason Behind the Now Viral Phrase Among Kids
Ama işin komik tarafı ne biliyor musun? Memenin popüler olması için şarkının bu orijinal, derin anlamı zerre kadar önemli olmadı. Tek gereken, Skrilla’nın “6-7″yi tekrar tekrar söylediği o akılda kalıcı, ritmik kısımdı. Bu ses, TikTok’ta oradan oraya savrulacak, üzerine bin bir anlam yüklenecek mükemmel bir malzemeydi.
Sahne 2: Memeye Yüzünü Veren Adam: LaMelo Ball
Sadece akılda kalıcı bir ses, tek başına bir memeyi bu kadar büyütmeye yetmez. Ona tutunacak somut bir dala, bir yüze ihtiyacı vardır. İşte o yüz, Charlotte Hornets’in NBA yıldızı LaMelo Ball oldu. Neden mi? Çünkü adamın boyu tam olarak 6 feet 7 inch, yani bizim ölçü birimimizle yaklaşık 2.01 metre!
Bir TikTok kullanıcısının aklına şeytani bir fikir geldi. Bir maç spikerinin LaMelo’nun boyuna göre ne kadar çevik olduğundan bahsettiği bir anı yakaladı. Spiker tam “…ama boyu 6’7″” dediği anda, arkaya Skrilla’nın şarkısı girdi. İşte o an, o sihirli an! Soyut bir ses, somut bir gerçekle birleşti ve memenin ilk anlaşılır şakası ortaya çıktı. Bu o kadar tuttu ki, insanlar LaMelo Ball’un en iyi hareketlerini bu sesle birleştirip yüzlerce video yapmaya başladı. Kaynak: What Does 6-7 Mean on TikTok? Understanding the Viral Trend
Peki Ama Gerçekten Ne Anlama Geliyor Bu “6-7”?
Tamam, kökenini anladık da, insanlar bunu neden olur olmaz her yerde kullanıyor? İşte burası işin en eğlenceli ve en “beyin yakan” kısmı. Hazır ol: “6-7″nin en temel anlamı, aslında hiçbir anlamının olmaması!
Evet, yanlış duymadın. Bu bir “anti-mizah” örneği. Yani şakanın kendisi, ortada anlaşılacak bir şaka olmamasından kaynaklanıyor. Biri sana “6-7” dediğinde gülüyorsan, cümlenin komikliğine değil, o anlamsızlığı paylaşmanın getirdiği ortak hissiyata gülüyorsun. “Şakayı anlamak” demek, aslında “anlaşılacak bir şey olmadığını anlamak” demek. Bu, adeta gizli bir kulübe giriş şifresi gibi. Söylediğin an, “Ben de sizdenim, ben de bu anlamsızlığın farkındayım” demiş oluyorsun. Kaynak: Kids Can’t Stop Shouting ‘Six Seven’—Here’s What It Really Means
Kullanım Kılavuzu: “6-7” Nerelerde Devreye Girer?
Her ne kadar anlamsız desek de, zamanla kendine ait bir kullanım alanı da oluşturdu. Şöyle bir bakalım:
- Gerçekten Boydan Bahsederken: En temel ve masum kullanımı. Uzun boylu birini, özellikle de 2 metreye yakın birini gördüğünde yapıştırılıyor.
- Sayısal Şakalar: İçinde 6 ve 7 geçen her durumda! Örneğin, sınavdan 67 aldın diyelim. Üzüntünü belli etmek yerine “6-7 aldım” diyerek durumu tiye alabilirsin.
- “Eh İşte” Anlamında: Bu biraz daha gelişmiş bir seviye. Bir şeyin ne çok iyi ne de çok kötü olduğunu belirtmek için kullanılıyor. Hani 10 üzerinden 6 ya da 7’lik bir performans sergilemiştir ya… İşte o anlarda “Nasıldı film?” sorusuna elini aşağı yukarı sallayarak “6-7” cevabını verebilirsin.
- Ortamı Bozmak İçin: En çok da okullarda bu yüzden popüler oldu sanırım. Öğretmen ciddi bir şey anlatırken aradan birinin “6-7” diye fısıldaması, ortamdaki tüm ciddiyeti bir anda dağıtabiliyor. Bu, gençlerin otoriteyle tatlı tatlı dalga geçme ve sınırları test etme yöntemi. Kaynak: What are they moaning Six Seven? : r/Teachers – Reddit
Bu Saçmalık Neden Bu Kadar Çok Tuttu? “Beyin Çürümesi” ve Kuşak Farkı
Büyüklerimizin “beyin çürümesi” (brain rot) olarak adlandırdığı bu anlamsız gibi görünen akımların neden bu kadar yapışkan olduğunu hiç düşündün mü? Aslında bunun arkasında ciddi psikolojik ve sosyolojik nedenler var.
Ben bunu şöyle yorumluyorum: Z ve Alfa kuşağı, sürekli bir kaosun, belirsizliğin ve internetin yarattığı aşırı bilgi yüklemesinin içine doğdu. Onlar için dünya zaten yeterince karmaşık ve anlamsız. Bu yüzden, bu dış dünyadaki kaosu yansıtan, hiçbir derin anlam vaat etmeyen, sadece anlık bir rahatlama ve ortak bir kahkaha sunan mizah türü onlara çok çekici geliyor. “6-7” demek, o an için tüm dertleri unutup sadece aptalca bir şakaya ortak olmak demek. Bu, aslında bir tür başa çıkma mekanizması. Kaynak: The Brainrot Phenomenon: Why Nonsense Memes Stick in Our Minds
Beynimiz de bu konuda bize pek yardımcı olmuyor. Anlamsız bir şey duyduğunda onu çözmek için daha fazla çaba harcıyor ve bu da o bilginin hafızamıza daha güçlü bir şekilde kazınmasına neden oluyor. Yani “6-7” akılda kalıcı çünkü anlamsız! Ne kadar ironik, değil mi?
Tarih Tekerrürden İbarettir: “6-7″nin Dedeleri
Eğer hala “Bu yeni nesil çok tuhaf” diye düşünüyorsan, seni biraz geçmişe götürmek isterim. Çünkü bu anlamsız kelime oyunları aslında hiç de yeni değil. Teknoloji değişiyor ama kuşakların kendi aralarında şifreli bir dil oluşturma isteği hiç değişmiyor.
Mesela 2014’te, TikTok’un atası sayılan Vine’da “9+10=21” diye bir akım vardı. Bir çocuğun basit bir matematik sorusuna kendinden emin bir şekilde “21” diye yanlış cevap vermesiyle patlamıştı. Tıpkı “6-7” gibi, bu da okullarda öğrencilerin her şeye “21” diye cevap vermesiyle öğretmenleri çileden çıkaran anlamsız bir şakaya dönüşmüştü. Kaynak: Why do people keep saying 9+10=21? – Quora
Daha da geriye gidelim mi? 1900’lerin başında Amerika’da gençlerin dilinden düşürmediği “23 skidoo” diye bir laf vardı. “Hadi kaçtım”, “toz ol” gibi anlamlara geliyordu. O dönemin yetişkinleri için bu laf, en az bugünün “6-7″si kadar anlamsız ve sinir bozucuydu. Kaynak: 23 skidoo
Bu karşılaştırma, aslında bize çok net bir şey gösteriyor. Her nesil, bir önceki nesilden farklı olduğunu hissetmek, kendi kimliğini oluşturmak ve aralarında küçük, eğlenceli sırlar yaratmak için kendine has bir dil icat eder. Aşağıdaki tabloya bakınca bu döngüyü daha net göreceksin.
| Özellik | “23 Skidoo” | “9+10=21” | “6-7” |
|---|---|---|---|
| Dönem | 1900’lerin Başı | 2010’ların Ortası | 2020’lerin Ortası |
| Platform | Sokak Dili, Basın | Vine (6 saniyelik video) | TikTok (kısa video/ses) |
| Temel Anlam | “Hızlıca gitmek”, “kaçmak” | Anlamsız bir matematik cevabı | Temelde anlamsız |
| Sosyal İşlevi | Gruba ait jargon, kuşak şifresi | Absürt espri, sınıf içi geyik | Absürt espri, sosyal sinyal, anti-mizah |
Sonuç: Artık Sen de “Bizdensin”
Gördüğün gibi, “6-7” fenomeni, ilk bakışta göründüğünden çok daha fazlası. Sadece sinir bozucu, anlamsız bir sayı tekrarı değil; bir kuşağın iletişim kurma, eğlenme ve bu karmaşık dünyada kendine bir yer bulma şekli. Bu işin sırrı, her yeni çıkan argoyu ezberlemek değil, arkasındaki “neden”i anlamakta yatıyor.
Artık bir dahaki sefere birisi sana bakıp “6-7” dediğinde, boş gözlerle bakmak yerine hafifçe tebessüm edebilirsin. Çünkü artık biliyorsun: Bu bir kelime değil, bir performans. Bir şifre, bir kimlik kartı ve “ben de bu oyunun bir parçasıyım” demenin en kısa yolu.
Kısacası, “6-7” demek, sohbete dahil olmak demek. Ait olmak demek.
Peki sen bu “6-7” akımı hakkında ne düşünüyorsun? İlk duyduğunda aklına ne gelmişti? Yorumlarda buluşalım! Yazıyı “konuya Fransız kalmış” arkadaşlarına göndermeyi unutma. 😉







