İlişkiler

Aşkın Bitişi: İlişkide Aşktan Soğuma Nedenleri, Bilimsel Gerçekler ve Hemen Fark Etmen Gereken 46 İşaret

Aşktan soğuma neden olur? Bu süreci tetikleyen 46 kritik işareti, arkasındaki psikolojiyi ve ilişkini yeniden canlandırmak için yapman gerekenleri öğren. Hemen oku!

O Büyülü Kıvılcım Neden Kaybolur? Aşktan Soğuma Sürecinin Psikolojisi ve Yapılması Gerekenler

Hani o ilk günler varya, en uykulu anında bile ona komik memeler gönderir, sesini duymak için alakasız sesli notlar atardın. Şimdi ise aranızdaki tek iletişim ‘sessizlik’ oldu. Konuşurken daldığını, acaba bir sorun mu var yoksa aşktan mı soğuyorum diye içinden geçirdiğini fark ediyorsun.

Bu, insanın midesine yumruk yemiş gibi hissettiren, acı ama bir o kadar da yaygın bir farkındalık, kabul edelim. Yapılan araştırmalar, aşktan soğumanın nadiren ani olduğunu gösteriyor. Bu daha çok, karşılanmayan duygusal ihtiyaçlar, bağlanma stillerindeki uyumsuzluklar ve zamanla farklı yönlere doğru büyüme nedeniyle yaşanan yavaş bir duygusal sürüklenme. Yani, bir anda olmuyor, adım adım sönüyor. Kaynak: A Phenomenological Study of Falling Out of Romantic Love

Özellikle 20’li yaşlarında, hala kim olduğunu çözmeye çalışırken, sevginin değiştiğini, dönüştüğünü ve hatta tamamen yok olduğunu hissetmek çok doğal. Bu durum yavaş çekimde bir ayrılık gibi hissettirse de, aslında zihinsel bir berraklığın başlangıcı olabilir.

Peki, bunun gerçekten olup olmadığını nasıl anlarsın? İşte sana sinsi işaretlerinden, arkasındaki psikolojiye ve tam da bu arafta kalmışlık hissini yaşarken ne yapman gerektiğine dair bilmen gereken her şey.

Aşktan Soğuyor Musun? Şu An Kontrol Etmen Gereken 7 Hızlı İşaret

Eğer hislerini sorguluyorsan, zaten bir şeyler değişmiş demektir. Derin işaretlere ve psikolojiye dalmadan önce, gel kısa bir öz-kontrol yapalım:

Sponsor

🚨1. Planı iptal ettiğinde hayal kırıklığı değil, rahatlama hissediyorsun.
O küçük “oh be, bu gece onu görmek zorunda değilim” hissi sadece yorgunluk değil. Sessizce kendini gösteren duygusal kopukluktur bu. Düşünsene, eskiden onunla vakit geçirmek ajandandaki en önemli maddeydi.

🚨2. Attığı mesajlar sana “yapılacak iş” gibi geliyor.
Eskiden adı ekranda belirdiğinde gözlerin parlıyordu. Şimdi ise heyecandan değil, mecburiyetten cevap veriyorsun. Bu durum, ilişkinin ne kadar angaryaya dönüştüğünü gösteriyor.

🚨3. Hayatını… onun olmadığı senaryolarda hayal ediyorsun.
Bu bir ayrılık fantezisi değil. Daha çok, “Acaba tek başıma daha mutlu olur muyum?” gibi tekrar eden bir sorgulama. Bu, beyninin kaçış yollarını aramasıdır.

🚨4. Partnerin hakkındaki her şeyi önce ona değil, arkadaşlarına anlatıyorsun.
Eğer grup sohbeti, ilişkin hakkında asıl partnerinden daha çok şey biliyorsa, bu araya mesafe girdiğinin en belirgin kanıtı. İlişkinizin enerjisini dışarıya yönlendiriyorsun.

🚨5. Başkalarından gelen ilgi daha çok ilgini çekiyor ve bundan suçluluk duymuyorsun.
Masum flörtleşme başka, dışarıdan gelen onayın partnerinin sevgisinden daha heyecan verici hissetmesi bambaşka. Bu, alarm zili çalıyor demektir.

🚨6. Tartışmaya girmeye bile değmeyeceğini düşünüyorsun.
Ortamın huzurlu olmasından değil, artık bir şeylerin değişeceğine dair inancını kaybettiğin için. Hani o meşhur “tükendim” hissi.

🚨7. Öfke, üzüntü değil, sadece… uyuşukluk hissediyorsun.
Psikologlara göre duygusal uyuşukluk, çoğu zaman tam bir kopuşun hemen önceki son duygusal aşamasıdır. Canın yanmıyorsa, muhtemelen çoktan uzaklaşmışsındır.

Aşkın İlk Coşkunluğu Zaten Kalıcı Olmak İçin Gelmez

Birine aşık olmak kolaydır ama o aşktan soğumak, inan ki daha da kolay. İlişkinin başlangıcı her zaman en güzel dönemidir. O ilk anların büyüsü, partnerinin en sinir bozucu alışkanlıkları dahil her küçük şeyine aşık olduğun zamanlar.

Romantik jestler, ölümsüz aşk fısıltıları ve sürekli birbirinle olma ihtiyacı… Hepsi o ilk evrenin semptomları. Ama bu uzun sürmez ve sen de haklı olarak “Nasıl değişti her şey? O baskın olan aşk nereye kayboldu?” diye hayret edersin.

İlk birkaç ayın ardındaki gerçek şu: Biz aslında sadece birbirimize tutuluyoruz. Bu, aşk olarak tanımladığımız şeyin yalnızca ilk aşaması. Balayı dönemi sonsuza dek sürmese de, normalde yerini daha sakin ve daha derin bir şeye bırakır. İşte gerçek aşk o zaman kapıyı çalar.

Sponsor

Ancak bazı durumlarda, o coşku tamamen yok olur ve geriye “Belki de baştan beri birbirimiz için yaratılmamıştık” şeklindeki o can sıkıcı his kalır.

Partnerinden Aşktan Soğumak Tam Olarak Ne Anlama Geliyor?

Aşktan soğuma birçok anlama gelebilir. Hatta bazı günler, eşine kızıp içinde en ufak bir sevgi kırıntısı bile bulamayabilirsin. Ama ertesi gün muhtemelen geri gelir. Bu sadece yükselmiş duygulara verilen hızlı bir tepkidir ve onu sevmediğin anlamına gelmez.

Belki de kötü bir dönemden geçtiğin için soğuduğunu hissediyorsun. Belki iş veya çocuklarla o kadar boğuşuyorsun ki, aşka odaklanacak zamanın kalmadı. Bu da sana sanki aşk yokmuş gibi hissettirebilir. Aslında oradadır. Sen sadece çok meşgulsün ve partnerinle yeniden bağlantı kurmaya ihtiyacın var. Unutma, aşk; anılar, paylaşılan anlar demektir. Tüm bu paylaşımlardan sonra birine duyduğun tüm sevgiyi tamamen kaybetmek zordur.

İnsanlar Neden Aşktan Soğur?

Çiftlerin aşkta kalamamasının veya bir başkasına ilgi duymaya başlamasının pek çok nedeni var. Ama neredeyse her zaman, işler şu nedenlerle başlıyor:

1. Çok Hızlı Aşık Olmak

Aşık olmak zaman ister. Ama bazı insanlar çok kolay aşık olmaya meyillidir. Bir insanı sevip sevmediğimize karar vermek genellikle bir dakikadan az sürer, ancak birini gerçekten sevip sevmediğimize karar vermek için çok daha fazla zamana ihtiyacımız var.

Aşık olmak, kişinin çekirdeğini tanımayı ve aranızda uyumlu bir denge kurmayı içermeli. Sadece birbirine çekim duymaktan ibaret olmamalı. Düşünsene, bazı ünlüler günler içinde gerçek aşkı bulduklarını ilan ediyor, fırtınalı bir aşk başlıyor ve bazen aylar sonra boşanmayla sonuçlanıyor. Bu, o hissin gerçek aşk değil, sadece anlık bir tutulma olduğunu kanıtlıyor.

2. Yüksek Beklentiler

Hepimiz mükemmel niteliklere sahip bir eş bulmayı isteriz. Ancak bir ilişkide mükemmellik aradığında, o ilişkiyi en baştan başarısızlığa mahkum ediyorsun demektir. Ne kadar çok beklersen, o gerçekçi olmayan beklentilerin karşılanmadığında o kadar hayal kırıklığına uğrarsın.

Daha fazlasını istemek, asla tatmin olmamak insan doğası. Fiziksel özelliklerin yanı sıra, bir eşte aradığımız bir sürü şey var. Ve bu nitelikleri partnerinde bulamadığında, onu hala sevebilirsin ama eskisi kadar değil. Ama bu, vasatlığı kabul etmen gerektiği anlamına gelmez. Sadece şunu unutma: Ne ekersen onu biçersin. Mükemmel bir partner bekliyorsan, her yönden mükemmel bir partner olmaya da istekli olmalısın.

3. Gerçekliğe Dönüş

Tutulma aşaması bittiğinde, dünyanın o kadar da toz pembe olmadığını ve aşkınızın bir zamanlar göründüğü kadar güzel olmadığını anlamaya başlarsın. Yeni kişiye duyduğun yoğun duygular azaldığında, o “görüntünün” altındaki gerçek kişiyi görürsün ve çoğu zaman bu hoş bir manzara değildir.

Aşkın yanı sıra, ilişkiler emek, çaba ve eylem gerektirir. Birçok insan buna hazır değildir. O ilk coşku bitince, maalesef aşkın da bittiğini zannederler.

4. Öncelikler Değişmeye Başladığında

Zaman geçtikçe ilişkilerdeki insanlar değişir. Buna ek olarak, öncelikler de değişmeye başlar ve diğer şeyleri aşktan daha öne koymaya başlarız. Biriyle uzun süre birlikte olduğunda ve ondan eskisi gibi ilgi görmediğinde, sorunlar baş göstermeye başlar.

Değişime içerlediğinde, partnerine de içerlemeye başlarsın. Ve en nihayetinde, aşk yavaş yavaş parçalanmaya başlar. Kendine şunu sor: “Son zamanlarda onun benden çok daha önemli gördüğü şey ne?”

5. Kimya Kaybı

Kimya, bir ilişkiyi bu kadar heyecanlı kılan şeydir. Başlangıçta her ilişki yaratıcı kimya ile doludur! Bu zamanda iş ve diğer sorumluluklar bazen ikinci planda kalır ve aklından sevgilinden başka bir şey geçirmekte zorlanırsın.

Ama bu her zaman sürmez. Kimya söndükçe, iyi duygular da solmaya başlar ve çoğu ilişki de bunu takip eder. Sanki sihirli toz tükenmiştir.

6. Duygusal Olgunlukta Uyuşmazlık

İlişkiler ilerledikçe, duygusal olgunluk her şey haline gelir. Eğer bir partner duygusal olarak büyüyor, iletişim kurmayı, kendini düzenlemeyi ve empati kurmayı öğreniyorsa, diğeriyse inkar veya dramada takılı kalıyorsa, bağlantı yavaşça kopar. Kaynak: Emerging adulthood and identity development

Sponsor

Zorlu konuşmalarla başa çıkma veya sorumluluk alma konusunda partnerine güvenemediğinde, aşk artık güvenli hissettirmez, sadece yorucu gelir. Düşünsene, ciddi bir sorun var ama sen hala “büyü de gel” demek zorunda kalıyorsun.

7. Uyumsuz Bağlanma Stilleri

Bazen aşk, duygular gittiği için değil, sinir sistemleriniz ip çekme yarışı yaptığı için solar. Eğer biriniz yakınlık ihtiyacı duyarken (kaygılı bağlanma), diğeriniz duygular yükseldiğinde kendini kapatıyorsa (kaçınmacı bağlanma), her ikiniz de tatmin olmamış ve yanlış anlaşılmış hissedersiniz.

Bağlanma stilleri değiştirilebilir, ancak kontrol edilmezlerse duygusal bağlantıyı baltalarlar. İlişkinizin temeli sürekli sallanır. Kaynak: Romantic love conceptualized as an attachment process

8. Çözülemeyen Çatışma Döngüleri

Aynı kavgayı, sadece farklı kıyafetler içinde yapıyor gibi hissettiğin oldu mu? Sorunlarını gerçekten çözmeyen, sadece erteleyen çiftler, genellikle diken üstünde yürüdüklerini, duygusal olarak kopuk olduklarını veya “eh işte” modunda sıkışıp kaldıklarını hissederler.

Dr. John Gottman’a göre, aşkın sönmesine neden olan şey kavga etmek değil, sonrasında telafi çabasının olmamasıdır. Barış çubuğunu uzatmak yerine, kırılan vazoyu öylece bırakmak gibi. Kaynak: The Seven Principles for Making Marriage Work

9. Duygusal Güvenlik Kaybı

Birlikte gülebilir, randevulara çıkabilir ve tatile gidebilirsiniz, ama duygusal ihtiyaçların görmezden geliniyorsa, yanlış anlaşılıyorsa veya önemsenmiyorsa, aşk yavaşça kapanmaya başlayacaktır.

Duygusal güvenlik, uzun süreli samimiyetin görünmez yapıştırıcısıdır. O olmadan açılmayı bırakırsın. Çabalamayı bırakırsın. Sadece… yavaşça birbirinden uzaklaşırsın. Düşünsene, en zayıf anında bile yargılanmayacağını bilmemek, ilişkinin kasasına kilit vurmak gibidir.

Artık Birini Sevmediğinin İşaretleri

Aşık mısın yoksa aşktan mı soğuyorsun diye kafan karışık mı? Bazen partnerinin soğuduğunu varsayabilirsin, ki aslında öyle değildir. Bazen de artık aşık olmadığını anlamak için birkaç işarete ihtiyacın olabilir. İşte sana bu duygusal buz dağının görünen yüzü:

1. Dış Bir Güç Sürekli Sorun Yaratıyor

Dış bir kuvvet sorun yaratıcı olabilir. Bu, tartışmanıza ve birbirinize içerlemenize neden olabilir. Belki sinir bozucu bir kayınvalide, eski sevgili, stresli bir iş veya para sorunları. Bu tür şeyler bazen sizin kontrolünüz dışında ortaya çıkabilir ve çift olarak sizi boğabilir, dikkatinizi ilişkiden uzaklaştırabilir.

Ancak, bunlar geçici olabilir. Kayınvaliden ameliyattan sonra birkaç hafta sende mi kalıyor? Partnerin terfi mi bekliyor? Eğer bu şeyler geçiciyse, üstesinden gelmenin yollarını bulabilirsiniz. Ama kalıcıysa, işlerin yolunda gitmediğinin bir işareti olabilir.

2. Çoğu Zaman Sıkılıyorsun

Uzun süreli ilişkilerin çoğunda, heyecan söner ve yerini güvenliğe ve huzura bırakır. Ama bu, tüm tutkunun kaybolduğu anlamına gelmez. Eğer bir çiftten çok ev arkadaşı gibi olduğunuzu hissediyorsan ve artık çok fazla kaliteli zaman geçirmiyorsan, bir rutine saplanmış olabilirsin. Bu duygu çok normaldir, başlangıçta ne kadar deli aşık olursanız olun.

İşlerin mahvolduğu anlamına gelmez, sadece ilişkinizdeki heyecanı yeniden canlandırmak için aktif bir karar almanız gerektiği anlamına gelir. Birlikte yeni bir hobi edinmeyi düşünsenize?

3. Ayrı Olduğunuzda Onları Gerçekten Düşünmüyorsun

Biriyle yeni çıkmaya başladığında, ayrı olduğunuzda ne yaptıklarını merak edersin. Bağınız geliştikçe, markette bile onları düşünürsün. Veya gün boyunca komik memeler gönderirsin çünkü sürekli aklındadırlar.

Ama onlara neler yaptığını haber vermiyorsan, ayrı olduğunuzda onları özlemiyorsan ve aklının asla onlara ya da nasıl olduklarına kaymadığını fark ediyorsan, bu aşktan soğuma belirtisi olabilir.

4. Yakınlık Azalıyor

Fiziksel yakınlık romantik ilişkilerde çok önemlidir. Sadece cinsel ilişki değil, sarılma, öpüşme ve sevgi göstermek için nazik dokunuşlar da önemlidir. Bir süre cinsel ilişkiye girmediğin bir rutine girmek başka bir şeydir, ancak yakınlığı kaybettiysen, bu aşktan soğumaya doğru bir adımdır.

Sponsor

Bunu bol miktarda açık iletişimle geri çevirebilirsin, ama işlerin doğru yöne gitmediğinin bir işareti olabilir. Televizyon izlerken dokunmuyorsanız, el ele tutuşmuyorsanız veya sabahları vedalaşırken öpüşmüyorsanız, bir şeyler yolunda gitmiyordur.

5. Ne İstediğinden Emin Değilsin

Aşktan soğuyup soğumadığını anlamak için geleceğine bak. Bir yıl, iki yıl veya beş yıl sonra geleceğini artık partnerinle birlikte hayal etmiyorsan, ondan aşktan soğuyor olabilirsin.

Bu, onları planlarına dahil etmediğini ve ilişkinin nereye gittiğini bilmediğini gösterir. Kendi kendine dürüst ol: Onsuz kurduğun hayaller, onla kurduğun hayallerden daha mı çekici?

6. Onlara Güvenmiyorsun

Güven ve aşk el ele yürür. Biri azaldığında, diğeri çatlar. Partnerine olan güvenini kaybettiysen, aşkın da zayıflayacaktır.

Eğer gerçekten güvenmiyorsan, kendine nedenini sor. Yaptıkları bir şey mi, yoksa önceki bir ilişkiden getirdiğin yük mü var? Üzerinde çalışman gereken bir şey varsa, yap. Ama bundan sonra hala aynı hissediyorsan, güveni kaybettin demektir, bu da ilişkinizdeki daha ciddi bir sorunun işaretidir.

7. Onlardan Karşılık Görmemekten Yoruldun

Partnerinden gerçek sevgi hissetmiyorsan, ona olan sevgin zamanla azalacaktır. Karşılık görmüyorsan, aşktan soğuman tamamen doğaldır.

İlişkide bir taraf sevgiyi kaybettiğinde, diğeri sonunda buna ayak uydurur. Örneğin, sen sürekli veren taraf isen ve o sadece alan ise, sonunda kendini hafife alınmış hissedersin. Sevgi tek kişilik bir gösteri değil, iki kişilik bir dans.

8. Her Zaman Üzgünsün

Partnerin sana acı veriyor olsun ya da ona karşı hissettiğin duygular sana acı veriyor olsun, ne kadar dayanabilirsin ki? Üzüntü, öfke veya küçümseme gibi duygularla boğuştuğunda, birini bu durum içinde sevmeye devam etmek zor olabilir.

İlişkin acı doluysa, sevginin kaybı da muhtemelen çok geride değildir. Sonunda, sürekli duygusal ıstıraptan ziyade kendi huzurun için geri adım atmanın çok daha önemli olduğunu anlarsın.

9. Onları Görmekten Heyecan Duymuyorsun

Partnerin birkaç gün uzakta olsa bile, nihayet yeniden bir araya geleceğiniz an için bir beklenti hissi yoksa durum vahim. Sevdiğin kişiyi görme hevesin yoksa, bu tutkunun çoğunu, hatta tamamını kaybettiğin anlamına gelir. Hani o meşhur “gözün yollarda kalmak” durumu, sende hiç yaşanmıyor.

10. Partnerin Seni Çok Rahatsız Ediyor

Gerçekten aşık olduğunda, partnerinin yaptığı küçük sinir bozucu şeyler seni o kadar rahatsız etmez. Bu yüzden ondan giderek daha fazla rahatsız olduğunu fark ediyorsan, bir şeylerin ters gittiğine dair bir uyarı işaretidir. Muhtemelen, onların olumlu yönleri artık olumsuz yönlerini dengelemeyi bırakmıştır. Belki bir zamanlar mizahları sevimli veya küçük tuhaflıkları tatlı geliyordu, ama şimdi aşırı derecede sinir bozucu olduklarını düşünüyorsun.

11. Artık Ona Çekim Duymuyorsun

Belki partnerin formdan çıktı ya da çok kilo aldı. Belki de senin zevklerin değişti veya partnerin tüm kişisel stilini tamamen değiştirdi. Durum ne olursa olsun, çekim kaybı kesinlikle bir uyarı işaretidir. Romantik bir ilişkinin olmazsa olmazlarından biri de fiziksel çekimdir.

12. Başka İnsanlarla İlgileniyorsun

Gittiğin her yerde başka insanlara bakmaktan kendini alamıyorsan ve bundan suçluluk duymuyorsan, bu kesinlikle partnerinin artık sana yetmediği anlamına gelebilir.

Bir zamanlar sadece partnerin için gözün varken, şimdi sana o kıvılcımı verecek bir sürü başka insana bakıyorsun. Birinin çekici olduğunu takdir etmek normal olsa da, bu konuda harekete geçmeyi düşünmek veya hatta fantazi kurmak normal değildir. Bu, duygusal enerjini başka bir yere yönlendirdiğini gösterir.

13. Çok Tartışıyorsunuz

Partnerinle sürekli tartışıyorsan, bu aslında daha derin bir sorun olduğu anlamına gelebilir. Belli bir miktarda tartışma normaldir. Ama küçük şeylerin bile kontrolden çıktığı, saçma kavgalara dönüştüğünü fark ediyorsan, bu partnerinin yaptığı her şeyin seni rahatsız ettiği anlamına gelebilir. Sanki bardağı taşıran son damla için fırsat kolluyorsun.

Sponsor

14. İçgüdülerin Bir Şeylerin Yanlış Olduğunu Söylüyor

Aşktan soğuduğunu tamamen kabul etmek zor olabilir. Ne de olsa, hayatına potansiyel olarak birçok değişiklik geleceği anlamına gelebilir. Aynı zamanda onlara söylerken partnerini perişan edebileceğin anlamına da gelebilir. Zihnin sorunu odağından uzaklaştırmaya çalışıyor olabilir. Ve sonuç olarak, sadece bir şeylerin yanlış olduğuna dair genel bir hissin olabilir. Eğer öyleyse, dikkat et ve neyin altında yattığını anlamaya çalış, zor olsa bile. Bazen kalbin, mantığından daha dürüsttür.

15. Tam Olarak Mutlu Değilsin

İlişkin gerçekten iyi başladıysa, muhtemelen seni mutlu ediyordu. Bazen mutluluk, ne kadar aşık hissettiğinin bir göstergesi olarak hareket edebilir. İlişkide artık mutluluğu bulamadığını fark edersen, dikkat et. İlişkide büyük sorunlar olmasa bile bu, artık sevmediğin bir partnere bağlı hissettiğin için olabilir.

16. Seni Oyalayacak Şeyler Arıyorsun

Hobilerine bir ton zaman harcamak kötü değildir, partnerin olmadan yapabileceğin aktivitelere sahip olmak sağlıklıdır. Ama partnerin takılmak istediğinde bile tüm zamanını hobilerine harcıyorsan, ilişkin yeniden düşünme zamanı gelmiş olabilir. Eğer hobilerini ilişki sorunlarıyla uğraşmaktan kaçınmak için kullanıyorsan, partnerine nasıl hissettiğin konusunda dürüst olmalısın. Bu, sorunları halının altına süpürmek gibidir.

17. Partnerin İçin Çekici Kalma İsteği Duymuyorsun

Kendini en iyi formda tutmak, partnerinin sana olan ilgisini uzun vadede sürdürmeye yardımcı olmanın harika bir yoludur. Ve zaten formdaysan bile, ara sıra partnerin için giyinme ve güzel görünme arzusu olmalıdır.

Eğer aniden bunu yapma ihtiyacını hissetmeyi bırakırsan, bunun nedeni fiziksel düzeyde seni arzulayıp arzulamamasıyla artık ilgilenmemen olabilir. Bu, “elimi ayağımı çektim” demenin sessiz bir yoludur.

18. Başkalarıyla Flört Etmesi Gerçekten Umurunda Değil

Bir partidesin ve partnerinin biriyle flört ettiğini görüyorsun, ve bu seni hiç rahatsız etmiyor, muhtemelen bir şeyler doğru değildir. Azıcık kıskançlık, partnerinin ilgisine hala değer verdiğini gösterir. Hiç kıskanmamak, birinin partnerini kapıp kaçırmasıyla ilgilenmeyi bıraktığın anlamına gelir.

19. Sadece Kendinle İlgileniyorsun

Mutlu bir ilişkinin işaretlerinden biri, her iki sevgilinin de birbirine duyduğu koşulsuz sevgidir. Ama ilişki romantizmini kaybetmeye başladıkça, her iki partner de bencil olmaya başlar, bu ister yiyecek paylaşımı, ister iyi giyinme ya da birbirinin büyümesine yardım etme konusunda olsun.

Aşktan soğumaya başladığında, partnerinin acı çekmesine aldırmazsın, yeter ki bu senin için avantajlı olsun. Bu bencillik, aşkın panzehiridir.

20. Daha İyisini Hak Ettiğini Hissediyorsun

Partnerini sevebilir ve onunla harika zaman geçirebilirsin, ama derinlerde, gerçekten daha iyisini hak ettiğine inanıyor musun? Eğer hayatına daha iyi biri girerse partnerinden ayrılacağını bile bile bir ilişki içindeysen, bu gerçekten aşk mıdır? Bir ilişkiyi “yedek lastik” olarak kullanmak, ne sana ne de ona adil.

21. Artık Birlikte Zaman Geçirmiyorsunuz

Bir ilişkiyi bir arada tutan ana bağlardan biri iletişim ve birlikteliktir. Bazen, aşk solmaya başladıkça, ikiniz de birbirinizle daha az zaman geçirmeye başlayabilirsiniz.

Ve sonunda, sen farkına bile varmadan, hafta sonları ve tatiller, ikinizden birinin bile birlikte zaman geçirme girişiminde bulunmamasıyla geçebilir. Birbirinle birkaç saat geçiremiyorsan ve iletişim ile birlikteliği gerçekten umursamıyorsan, ilişkinin hayatta kalma umudu yoktur.

22. Partnerini Kıskanıyorsun

Partnerini gizlice kıskanıyor musun? Azıcık bir imrenme kesinlikle kabul edilebilir. Ne de olsa, çekici ve büyüleyici biriyle çıkıyorsan, zaman zaman onlara hayran kalacaksın.

Ama hayranlık ve imrenme, yeşil gözlü kıskançlığa dönüştüğünde, ilişki sallanmaya başlar. Eğer bu durumu bir adım öteye taşıyıp onların başarısını gizlice baltalamaya çalışıyorsan, acı sonuçlarla yüzleşmek yerine ilişkiyi bitirmek daha iyidir. Bu, aşk değil, rekabettir.

23. Partnerine Saygın Yok

Partnerine olan saygını kaybettiğinde, başkaları etraftayken bile onlara bağırmaktan veya küçük bir hata için onları aşağılamaktan çekinmezsin. Partnerinin bir kaybeden, değersiz bir serseri veya iğrenç bir insan olduğunu düşündüğünde, kesinlikle ona aşık olamazsın. Muhtemelen sadece yaşam tarzında köklü bir değişiklik istemediğin için ona katlanıyorsun.

Saygı duymadığın birine gerçekten aşık olamazsın. Bu kadar basit.

Sponsor

24. Dışarı Çıktığınızda Başkalarıyla Daha Çok Zaman Geçiriyorsun

Dışarı çıktığınızda, partnerin seninle daha az, diğer insanlarla veya telefonuyla daha çok mu konuşuyor? Bu, aşktan soğuma belirtisi gibi görünse de, partnerin sadece başkalarıyla sosyalleşmekten heyecan duyuyor olabilir veya söyleyecek ilginç bir şeyi olmadığını varsayıyor olabilir. Ama eğer bu seni rahatsız ediyorsa, ilk adımı atmaya çalış. Bazen, her iki partner de diğerinin çaba göstermediğini gördüğü için gevşek davranır!

Partnerinden Aşktan Soğuduğunda Ne Yapmalı?

Gerçekten aşktan soğuduğunu düşünüyorsan, bir karar vermen gerekiyor. Bunun için savaşmaya mı çalışacaksın, yoksa pes edip ayrılacak mısın? Eğer düzeltebilirsen, işleri yoluna koymaya çalışmak kesinlikle değerlidir.

Bu şekilde, birkaç yıl sonra geriye baktığında ilişkinizin sadece bir rutine saplanmadığından emin olabilirsin. Pişmanlıktan daha kötü bir şey yoktur. İşte sorunu teşhis etmenin ve düzeltmeye çalışmanın birkaç yolu:

1. Günlük Tut ve Takip Et

Bir günlük tutmak, zaman içinde gerçek duygularını çözmene yardımcı olacaktır. Hepimiz zorlu dönemlerden geçeriz ve bu bazen geçici olarak nasıl hissettiğimizi etkiler. Ama bir günlük sana daha büyük resmi gösterecektir. Duygularının iniş çıkışlarını görmek, bir trendin mi yoksa anlık bir duygunun mu olduğunu anlamanı sağlar.

2. Geleceğinde Ne İstediğini Belirle

Gerçekten ne istiyorsun? İlerideki günlerinde bu kişiyi yanında görebiliyor musun? Geleceğin hakkında ve kesinlikle neyi başarmak istediğin hakkında biraz zaman harca. Eğer bu kişi planına uymuyorsa, belki de yolları ayırma zamanı gelmiştir.

3. Kırgınlıkları Çabucak Ele Al

Kırgınlık bir virüs gibidir; büyür ve etrafındaki her şeyi ve herkesi enfekte eder. Partnerine içerlediğini hissediyorsan, nedenini çözme ve düzeltmeye çalışma zamanı. İletişim kur ve birlikte sevdiğiniz şeyleri yaparak daha fazla zaman geçirmeye çalış. Belki de sadece geçici bir aşamadır. Unutma, kırgınlık birikirse ilişkiyi içeriden kemirir.

4. Ortak Değerlerini Tartış ve Yeniden Yatırım Yap

Otur ve her ikiniz için de önemli olan şeyleri konuşun. İkinizi de bu değerlere doğru ilerletmek ve ilişkinize daha fazla heyecan katmak için ne yapabilirsiniz? İlişkinizin çekirdeğine geri dönün. Neden bir aradaydınız ve o vizyon hala geçerli mi?

5. Dışarıdan Yardım İste

Bazı çiftler, ilişkilerindeki zor durumlardan uzaklaşmalarına yardımcı olacak harika bir araç olarak terapiyi bulurlar. Eğer bunun yardımcı olacağını düşünüyorsan, çekinmeden yardım iste. Bir uzmanın tarafsız bakış açısı, kör noktalarını görmeni sağlayabilir.

6. Zorlama

Sonunda, eğer olmuyorsa, zorlamamalısın. Bu durumlarda, uzaklaşmak en iyisidir. Herkesin kaderinde birlikte olmak yoktur. Unutma, bazen en büyük sevgi, doğru zamanda bırakabilmektir.

Aşktan Soğumayı Durdurabilir Misin?

İlişkinize heyecan ve mutluluk katmak için elinden geleni yapabilirsin, ama daha derin bir sorun varsa, yapabileceğin çok fazla şey yoktur. Bu tür sorunlarla uğraşırken iletişim hayati önem taşır. Partnerin de en az senin kadar sorunlarınızı çözmeye istekli olmalıdır.

Sorunun ne olduğunu ve sevginin neden azaldığını belirle. Bazen farkındalık, iyileşme çarklarını harekete geçirmek için gereken tek şeydir. Ancak, birçok şeyi denediysen ve işe yaramıyorsa, sevginin uzaklaşmasını durdurmak için yapabileceğin çok şey yoktur. Bu durumda, ilişkinin olması gerekmediğini kabul et ve yoluna devam et.

Aşktan Soğuma Psikolojisi

Aşk sadece bir duygu değil; biyoloji, bağlanma ve duygusal güvenliğin bir kokteylidir. Ve bu bileşenlerden sadece biri bile değişmeye başladığında, bağlantın da değişir.

İlişki psikoloğu Dr. Helen Fisher’a göre, romantik aşk beynin ödül sistemini aktive eder, tıpkı kokainin uyardığı kısım gibi. Bu erken aşama, sana o sarhoş edici aceleyi veren dopamin ve oksitosin tarafından yönlendirilir. Kaynak: Why We Love: The Nature and Chemistry of Romantic Love

Ancak ilişki olgunlaştıkça, bu kimyasallar stabilize olur. Yüksekler daha az yoğunlaşır ve duygusal yakınlığın devreye girmesi gerekir. Stres, duygusal mesafe veya hatta bağlanma stili çatışmaları nedeniyle duygusal yakınlık, güven veya güvenlik aşınmaya başlarsa, beyin başlangıçtaki romantik kablolamasından kopmaya başlar.

Başka bir kilit faktör mü? Bağlanma teorisi. Araştırmalar, kaçınmacı veya kaygılı bağlanma stillerine sahip kişilerin, romantik ilişkilerde duygusal geri çekilmeye, yanlış anlamaya veya kapanmaya daha yatkın olduğunu gösteriyor, bu da soğuma sürecini hızlandırabilir. Kaynak: Attachment in Adulthood: Structure, Dynamics, and Change

Sponsor

Ve son olarak, aşktan soğuma genellikle duygusal kopukluğu yansıtır; duygusal ihtiyaçların sürekli karşılanmadığında savunmasızlıktan geri çekilme psikolojik süreci. Her zaman dramatik değildir. Bazen sadece sessiz bir çözülmedir. Netice mi? Aşktan soğumak bir başarısızlık değildir, çoğu zaman beyninin ve kalbinin kopukluğa tepki vermesidir. Bu sürecin nasıl işlediğinin ne kadar farkında olursan, o kadar güçlü olursun, ya bu döngüyü değiştirmek ya da huzurla uzaklaşmak için.

Aşktan soğumak, başarısız olduğun anlamına gelmez, evrimleştiğin anlamına gelir. Bazen, sahip olduğun şeyi durdurup yeniden inşa etme işaretidir. Diğer zamanlarda ise, bırakma zamanının geldiğine dair sessiz bir fısıltıdır. Her iki durumda da buna güven: Aradığın, kendini güvende, canlı ve karşılıklı hissettiren aşk, bir fantezi değil. Gerçek. Ve sadece bu soruyu sorarak ona bir adım daha yakınsın.


Sen bu süreçte neler yaşadın, ya da ilişkini nasıl toparladın? Yorumlarda buluşalım, deneyimlerini paylaş! Bu yazı sana bir ışık olduysa, bir arkadaşınla da paylaşmayı unutma.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi Çekebilir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün!