Yemek Tarifleri

Çift Çikolatalı Kabaklı Ekmek Tarifi (Nemli ve Fudgy)

Kabaklı Ekmek Tarifi ile hem sağlıklı hem çok lezzetli bir tatlı yap. Kimse içinde kabak olduğunu anlamayacak! Denemeye var mısın?

Merhaba canım okuyucu! Eğer buradaysan, büyük ihtimalle senin de yaz aylarında benim gibi bir sorunun oluyor: O büyüyen, bitmek bilmeyen kabaklar! Pazardan aldığımız iki kabak, ertesi hafta beş olmuş gibi hissediyor. Şunu dürüstçe söylemeliyim ki, bu metni okuduğunuzda aklınıza gelen ilk şey, kabağın kendisini fudgy bir çikolata bombasına dönüştürme fikri olacak. Evet, doğru duydun: Çift Çikolatalı Kabaklı Ekmek! Bana göre bu, kabağı mutfakta kullanmanın en dahiyane yolu. Çünkü kimse bu nem bombası tatlının içinde sebze olduğunu anlamayacak bile. Kimileri ona ‘zucchini bread’ diye bilir, ama ben ona kısaca hayat kurtaran nem abidesi diyorum.

Birçoğumuzun mutfağında kalan sebzelerle ne yapacağını bilemediği o anları düşün. Bazen salataya doğrarız, bazen de zoraki bir yemeğe koyarız. Ama kabak, kendisini tatlı bir lezzete dönüştürmek için doğmuş adeta. O yüzden bu tarif, mutfakta yaratıcılığını konuşturmak isteyenler için bir dönüm noktası olacak. Deneyince “İyi ki denemişim!” diyeceğine eminim.

Kabaklı Ekmek Neden Bir Fenomen? İşin Sırrı ve Tarihçesi

Peki, iyi de bu bize ne kazandıracak? Neden keki ya da ekmeği durup dururken kabakla yapıyoruz? Bu trendin çıkış noktası, aslında Amerikan mutfağının kriz zamanlarında yaratıcılığını konuşturmasından başka bir şey değil. Hani o meşhur “quick bread” (hızlı ekmek) denilen tür var ya, işte kabaklı ekmek de o ailenin en popüler, en nemli üyesi. Normalde, bir tarifte sebze görmek seni korkutabilir ama burada durum tam tersi. Kabak, tarifin gizli kahramanıdır.

Kabağı rendelediğimizde çıkan su, bu ekmeğin adeta bir sünger gibi nemi içine çekmesini sağlıyor. Bu, ekmeğin hem pişerken kurumasını önlüyor hem de ertesi gün, hatta ondan sonraki gün bile ilk günkü tazeliğini korumasını sağlıyor. Yani senin o meşhur “bir gün sonra kuruyan kek” derdin, bu tarifte tamamen tarihe karışıyor! Düşünsene, dışarıdan simsiyah, yoğun çikolatalı bir ekmek dilimi alıyorsun, ama o kadar yumuşak ve nemli ki… İşte bu, gizli kahramanımız kabağın eseri. Kim bilir, belki de o ilk tarifi deneyen ev hanımı da benim gibi mutfakta yığılan kabakları görünce “Buna bir son vermem lazım!” demiştir. İşte bu basit sebep, bugün yediğimiz en lezzetli hızlı ekmeklerden birini doğurdu.

Bu arada, neden “çift çikolatalı” diyoruz? Çünkü sadece çikolata parçacıkları yetmez! Hamurun kendisi yoğun kakao tozuyla koyu bir çikolata tadına sahip olmalı. Çikolata parçacıkları ise o fudgy dokuyu ve ısırık aldığında ağzına gelen erimiş çikolata patlamasını sağlıyor. İşte bu yüzden bu ekmek, sıradan bir çikolatalı ekmek değil, bir başyapıt!

Sponsor

Benim tecrübelerime göre, bu ekmeği ilk kez yapanlar hep aynı tepkiyi veriyor: “Gerçekten içinde kabak mı var?” O yüzden bu tarifi yaparken yanına bir arkadaşını çağır ve ona bir dilim ikram et. Sürprizini görmek, tarifi yapmanın en keyifli anlarından biri olacak. Çünkü bu, sadece bir tarif değil, aynı zamanda minik bir sihirbazlık gösterisi.

Malzemeler: Çikolata ve Kabağın Kusursuz Dansı

Bu ekmeği yapmak için mutfak dolabını baştan aşağıya indirmen gerekmiyor, söz veriyorum. İşte ihtiyacın olan temel şeyler. Bu arada, ölçüleri biraz kuralları yıkacak şekilde veriyorum, çünkü mutfak biraz da özgürlük demek! Tüm malzemelerin oda sıcaklığında olması, özellikle ıslak malzemelerin, hamurun daha pürüzsüz ve homojen olmasını sağlar. Bu küçük detay, sonuç üzerinde büyük fark yaratır.

Kuru Tayfa (Hepsini Bir Yere Topla!)

  • Un: Bir buçuk su bardağı (Şöyle tepeleme ama abartısız bir buçuk su bardağı diyelim. Benim favorim, her amaca uygun beyaz undur ama tam buğday ununu da deneyebilirsin. O zaman biraz daha yoğun bir dokusu olur, benden söylemesi.)
  • Kakao Tozu: Yarım su bardağı (Bak bu önemli! Dutch usulü kakao bulursan, çikolata tadı kat kat artar, benden söylemesi. Daha koyu bir renk ve daha yumuşak bir tat istiyorsan bu kakao türü tam senlik.)
  • Şeker İkilisi: 1 su bardağı toz şeker ve yarım su bardağı sıkıca paketlenmiş kahverengi şeker (Nemliliğin ve karamel tadının garantisi! Kahverengi şeker, sadece tatlılık katmaz, aynı zamanda o nemli dokuyu da güçlendirir. Adeta bir mıknatıs gibi nemi çeker.)
  • Kabartıcılar ve Lezzet: 1 tatlı kaşığı kabartma tozu, yarım tatlı kaşığı karbonat, yarım çay kaşığı tuz ve eğer benim gibiysen 1 çay kaşığı tarçın (Bu ikili çikolatanın lezzetini adeta ampul gibi yakıyor! Tarçın ve çikolata, tıpkı iyi bir dostluk gibi birbirini tamamlar.)

Islak Tayfa (Ayrı Yerde Buluşsunlar!)

  • Yağ: Yarım su bardağı (Ayçiçek veya kanola gibi nötr bir yağ kullan, zeytinyağının tadı ağır gelir ve çikolatanın lezzetini boğar. Unutma, yağ, bu ekmeğin yumuşak ve nemli kalmasının en büyük sırlarından biri.)
  • Yoğurt/Ekşi Krema: Çeyrek su bardağı (Oda sıcaklığında olursa daha iyi karışır, aman dikkat! Yoğurt, hem nem hem de hamura hafif bir asitlik katıyor. Bu asitlik de karbonatla tepkimeye girerek ekmeğin kabarmasına yardımcı oluyor. Bilimden korkma!)
  • Yumurtalar: 2 büyük boy (Onlar da oda sıcaklığında olsun lütfen, hamurun pürüzsüzlüğü için çok önemli. Yumurtalar, hamuru bir arada tutan ve ona yapısını veren temel bir malzeme.)
  • Vanilya: 1 çay kaşığı vanilya özü (O mis kokunun sırrı! Vanilyasız bir çikolatalı ekmek, bence eksik kalır.)

Gizli Güç ve Ekstra Çikolata

  • Rendelenmiş Kabak: 2 su bardağı (Orta boy 1-2 kabağı rendele ve sakın suyunu sıkma! Bırak nemiyle gelsin. Eğer kabağın suyu çok fazlaysa, hafifçe havlu peçeteyle kurulayabilirsin ama tamamen kurutmaya kalkma. Unutma, nem, bu tarifin anahtarı.)
  • Çikolata Parçacıkları: 1 su bardağı (Bunun yarısını hamura, diğer yarısını da üstüne serpmek için ayırırsan, tam bir şölen olur! İstersen bitter, istersen sütlü çikolata kullan, tamamen senin zevkine kalmış. Hatta ben bazen bir tutam pul biber bile ekliyorum, çikolataya o hafif acı dokunuş inanılmaz yakışıyor.)

Hazırlık Maratonu: Adım Adım Lezzete Koşuyoruz

Hadi fırını yakalım ve işe koyulalım. Unutma, bu bir maraton değil, hızlı bir sprint! Tüm hazırlık, en fazla 15 dakikanı alacak. Bu kadar hızlı bir tarif için sonuç inanılmaz.

Adım 1: Kuru ve Islakların Randevusu

İlk önce kuru malzemelerle işe başla. Büyük bir kapta un, kakao, kabartma tozu, karbonat, tuz ve şekerlerin hepsini bir araya getirip iyice harmanla. Homojen olsunlar. Sonra ayrı bir orta boy kapta yağ, yoğurt/ekşi krema, yumurtalar ve vanilyayı pürüzsüz olana kadar çırp. Unutma, bu ikisini henüz birleştirme! Ayrı ayrı takılsınlar.

Adım 2: Hamur Oluşturma ve Son Dokunuşlar

Islak karışıma rendelediğin kabağı ekle ve karıştır. Evet, hepsi bu kadar, suyunu sıkma konusunu ciddiye almalısın! Kabak, bu hamurun can damarı. Sonrasında ise ıslak karışımı, kuru malzemelerin bulunduğu kaba dök. Bir spatula veya tahta kaşık yardımıyla sadece birleşene kadar karıştır. Bak, bu kritik! Çok karıştırırsan ekmek sertleşir, o yüzden hemen elini çek! Hamurun biraz topaklı görünmesi seni korkutmasın, aksine bu doğru yolda olduğunun bir işaretidir.

Şimdi en keyifli kısım! Çikolata parçacıklarının çoğunu hamura katlayarak karıştır. Karışımı önceden hazırladığın somun kalıbına dök ve üzerini düzelt. Kalan çikolata parçacıklarını üzerine serpiştir. Bu son dokunuş, ekmek piştiğinde sana o güzel, parlak çikolata dokusunu verecek.

Pişirme ve Sabır: En Zor İkili

Adım Yapılacaklar
1. Fırın & Kalıp Fırını 175°C’ye ayarla. 23×13 cm’lik somun kalıbını güzelce yağla ve istersen pişirme kağıdı sererek ekmeği banka kasası gibi güvenceye al!
2. Pişirme Fırına ver ve 50 ila 60 dakika boyunca bekleyişe geç. Mutfaktan yayılan o mis kokuyu içine çek, çünkü birazdan o kokuya aşık olacaksın!

Fırından Sonra Ne Yapmalı?

Pişirme süresinin sonunda ekmeğin ortasına bir kürdan batır. Kürdanı çıkardığında üzerinde sadece birkaç nemli kırıntı ya da erimiş çikolata parçası olmalı, sıvı hamur geliyorsa biraz daha fırında tut. Tamam mı? İşte şimdi zor kısım geliyor: Sabır.

Ekmeği hemen kesmek istemek o kadar doğal ki! Ama ona 10-15 dakika kalıbın içinde dinlenme molası ver. Sonra bir tel ızgaraya al ve tamamen soğumasını bekle. Biliyorum, zor. Ama soğuduğunda dilimlemek ve o nemli dokunun tadını çıkarmak, tüm bekleyişine değecek. Sözüm söz.

Hadi şimdi mutfağa! Bu tarifi denediğinde bana yazmayı unutma, olur mu? Şimdiden ellerine sağlık!


Bu inanılmaz tarifi denediğinde nasıl bir sonuç aldığını bizimle paylaşmaya ne dersin? Yorumlarda buluşalım!

Sponsor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi Çekebilir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün!