Akşamları Netflix Yerine Yapabileceğiniz 9 Harika Şey
Akşamları Netflix izlemek yerine yapabileceğiniz 9 harika aktiviteyle hem dinlenin hem de keyifli zaman geçirin. Daha verimli ve eğlenceli akşamlar için öneriler!
Netflix ya da TV karşısında biraz fazla vakit geçirdiğiniz için endişeleniyorsanız, yalnız değilsiniz.
2021’de yayınlanan İngiltere verilerine göre, yetişkinler uyanık oldukları sürenin üçte birini TV izleyerek veya çevrimiçi video içeriklerine bakarak geçiriyor. Bu, günde ortalama beş saat kırk dakika demek!
Ama hemen televizyonunuzu pencereden atmanıza ya da karmaşık bir akşam rutini oluşturmanıza gerek yok.
Asıl ihtiyacınız olan şey, doğal olarak ilginizi çeken ve kolayca uygulayabileceğiniz alternatif aktivitelerden oluşan bir “araç seti”. Bu aktiviteleri dönüşümlü olarak yaparak akşamlarınızı daha taze, esnek ve eğlenceli hale getirebilirsiniz.
Sadece ilginizi çeken birkaç aktivite seçin ve TV zamanınızın bir kısmını bunlarla değiştirin. Sonra deneyin, ayarlamalar yapın ve kendi fikirlerinizi ekleyin. Zamanla, enerjinizi, zihinsel gücünüzü ve ilişkilerinizi olumlu yönde besleyen şeyleri keşfedeceksiniz. Böylece yatağa hem zihnen dinlenmiş hem de kalbiniz gülümseyerek gideceksiniz. 😊
1 -Yarının Dikkat Dağıtıcılarını Şimdiden Halledebilirsin
Bak, gün içinde dikkatin dağıldığında sürekli bununla savaşmaya çalışmak çok yorucu, değil mi? Ama şöyle bir şey var: Eğer bu dikkat dağıtıcıları önceden kontrol altına alırsan, işin çok daha kolay olur.
Mesela, yatmadan önce birkaç dakikanı ayır. Masanı toparla, ertesi gün için ihtiyacın olan şeyleri hazırla, hatta gününü kabaca planla. Hatta telefonunu yatak odasının dışında bırakmayı bile düşünebilirsin. Biliyorum, zor geliyor ama denemeye değer!
Bunları akşamdan halledince sabah odaklanmak inanılmaz kolaylaşıyor. Hem güne daha sakin ve düzenli başlıyorsun, hem de kafan daha az karışıyor. Denersen farkı hissedeceksin, söz! 😊
2 – Kafandaki “Açık Döngüleri” Kapat
Bak, David Allen’ın dediği gibi: “Zihnin fikir üretmek için var, onları tutmak için değil.”
Dikkat dağıtıcıların hepsi dışarıdan gelmiyor. Aslında en büyük dikkat dağıtıcıları kafamızın içinde taşıyoruz. Sürekli “şunu yapmam lazım, bunu unutmamalıyım” diye düşünmek, zihni gereksiz yere meşgul ediyor.
Bunun çözümü basit: Kafandakileri bir yere yaz. Akşamdan bir yapılacaklar listesi hazırla, randevularını takvime ekle ya da sadece 5 dakikanı ayırıp aklındaki her şeyi kağıda dök. Buna “beyin boşaltma” diyebiliriz.
Bu şekilde, bugünden kalan çözülmemiş meseleler yarın zihnini meşgul etmez. Daha net bir kafayla güne başlarsın.
Chris Bailey’nin Hyperfocus kitabında dediği gibi: “Boş bir zihin, üretken bir zihindir. Kafamızdan ne kadar çok şeyi çıkarırsak, o kadar net düşünürüz.” Yani, yazmak sadece işleri düzenlemekle kalmıyor, aynı zamanda zihnini de hafifletiyor. Denemeye değer, değil mi? 😊
3 – Akşamları Kendini Boş Yere Oyalama Dürtüsüne Karşı Koy
Dürüst olalım, akşamlarımız genelde dinlenmek için yeterince verimli geçmiyor. İşten yorgun argın eve geliyoruz ve hemen kendimizi başka şeylerle meşgul ediyoruz: sosyal medyaya bakmak, haberleri taramak, televizyonu açmak…
Ama farkında olmadan beynimizi dinlendirmek yerine, ona daha fazla bilgi, daha fazla uyarıcı ve daha fazla ekran maruziyeti yüklüyoruz. Yani, aslında dinlenmek yerine kendimizi daha da yoruyoruz.
Şunu kabul ediyorum: Akşamları tüm cihazları hayatımızdan çıkarmak gerçekçi değil, zaten buna gerek de yok. Arada kafa dağıtmak, biraz boş vakit geçirmek gayet normal ve sağlıklı. Hepimiz buna ihtiyaç duyuyoruz. 😊
Ama şunu unutma: Düşük kaliteli eğlence, yüksek kaliteli eğlencenin önüne geçmemeli. Akşamın sonunda zihinsel netliğin ve enerjin ileriye gitmiş olmalı, geriye değil. Yani, biraz ekran zamanı tamam ama kendine gerçekten iyi gelecek şeylere de yer aç. Belki bir kitap, belki bir yürüyüş, belki de sadece sessiz bir an… Seçim senin. 😉
4 – Aileyle Masa Oyunu Gecesi Başlat 🎲
Eğer akşam yemeğinden sonra herkes kendi köşesine çekilip telefonlara, tabletlere ya da başka ekranlara dalıyorsa, haftada bir akşamı masa oyunlarına ayırmayı deneyin. Evet, kulağa eski moda gelebilir ama bir şans ver, pişman olmayacaksın!
Dijital Detoks uzmanı Tanya Gooding’e göre, masa oyunları oynamak sizi bir “akış durumuna” sokuyor. Bu, beyninizin rahatladığı, nefesinizin ve kalp atış hızınızın yavaşladığı meditatif bir durum. Yani, hem eğleniyorsunuz hem de farkında olmadan zihninizi dinlendiriyorsunuz.
Üstelik bu akış durumunda beyniniz ödüllendirici kimyasallar üretiyor. Bu da masa oyunlarını sadece keyifli değil, aynı zamanda akşamı geçirmek için harika bir yol haline getiriyor. Hem biraz kahkaha, biraz rekabet, biraz da bağ kurma… Kim istemez ki? 😊
Hadi, bir oyun seçin ve aileyle ya da arkadaşlarla bir masa etrafında toplanın. Belki de bu, haftanın en sevdiğiniz akşamı olur! 🎉
5 – Mesajlaştığın Arkadaşını Ara ☎️
Biliyor musun, araştırmalar gösteriyor ki mesajlaşmak yakınlık hissi yaratıyor gibi görünse de aslında ilişkilerin sağlamlığını ve tatminini azaltıyor. Yani, “sürekli konuşuyoruz” diye düşündüğün kişiyle aslında o kadar da derin bir bağ kurmuyor olabilirsin.
Mesajlaşmayı daha çok planlama ve pratik işler için kullan. Ama duygusal ya da önemli bir şey konuşacaksan, telefonla aramayı ya da yüz yüze görüşmeyi tercih et. Çünkü ses tonunu duymak, kahkahalarını paylaşmak ya da bir anı birlikte yaşamak, mesajlaşmanın asla sağlayamayacağı bir bağ kurar.
Hadi, o sürekli mesajlaştığın arkadaşını ara. Belki de uzun zamandır ihtiyacınız olan şey tam da bu sıcak bir sohbetti. 😊
6 – İşle Alakalı Olmayan ve Eğlenceli Bir Şeyler Oku 📖
Biliyor musun, araştırmalar gösteriyor ki kurgu kitapları okumak stresi azaltmanın en etkili yollarından biri. Hatta kurgu okuduktan sonra stres seviyeleri %68 oranında düşüyormuş! Bu, müzik dinlemekten, yürüyüş yapmaktan ya da çay içmekten bile daha etkili. Yani, kitap okumak sadece keyif değil, aynı zamanda bir terapi.
Ama çoğumuz okumayı daha üretken, daha bilgili ya da daha ilginç biri olmak için bir araç olarak görüyoruz. Halbuki, Matt Haig’in dediği gibi: “Okumak, sana bir iş buldurduğu için değil, sana verilen gerçekliğin ötesinde var olabileceğin bir alan sunduğu için önemlidir.“
O yüzden, işle alakalı olmayan, sadece keyif için bir şeyler okumayı dene. Kendini bir hikayenin içine bırak ve zihnini dinlendir. Ben mesela şu sıralar J. R. R. Tolkien’in Hobbit serisini tekrar okuyorum. Harika bir kaçış dünyası!
Senin de uzun zamandır okumak istediğin bir kitap yok mu? Hadi, bir tane seç ve kendine biraz huzurlu bir zaman yarat. 😊
7 – Bırak Beklesinler ⏳
WhatsApp, Messenger gibi platformlar sayesinde iletişim artık ücretsiz, kolay ve anında. Ama bu kolaylıkla birlikte, hepimizin üzerinde sağlıksız bir beklenti oluştu: Her zaman orada olmalısın. Telefonu aç, mesaja cevap ver, e-postayı yanıtla, sosyal medyayı güncelle… Sürekli bir koşturmaca!
Ama şunu unutma: Bu, anında cevap verme beklentisi tamamen gerçek dışı. Kendini bu baskıdan kurtar ve ne zaman müsait olacağına sen karar ver. Evet, bu senin elinde!
Gerçek arkadaşların, biraz zamana ve kafa boşluğuna ihtiyacın olduğunda bunu anlayacaktır. Eğer anlamıyorlarsa, belki de onlara cevap vermek o kadar da önemli değildir, ne dersin? 😉
Kendine biraz alan tanı. Telefonu bir kenara bırak, mesajlar bekleyebilir. Senin huzurun, anında cevap vermekten çok daha değerli.
8 – Televizyonu Yatak Odasından Çıkar 🛏️📺
Her odanın bir amacı var, değil mi? Mutfak yemek yapmak için, yemek odası yemek yemek için, ofis çalışmak için, oturma odası ise eğlenmek ya da dinlenmek için. Peki ya yatak odası? Tabii ki uyumak ve belki biraz da yakınlık için. 😊
Eğer yatak odasını bu amaca uygun kullanırsan, hem daha iyi dinlenirsin hem de odanın işlevi daha verimli hale gelir. Ama televizyon, laptop ya da iş eşyaları gibi şeyler odaya girdiğinde, bu alanın huzuru bozuluyor. Bir bakmışsın, uyumak yerine dizi izleyip sabahı etmişsin.
Yatak odanı sadece uyku ve dinlenme için ayır. Televizyonu başka bir odaya taşı ve uyku ortamını sadeleştir. Göreceksin, hem daha iyi uyuyacaksın hem de sabahları daha enerjik hissedeceksin. 😴✨
9 – Her Gün Bir Satır Yaz ✍️
Geçen yıl aldığım en güzel doğum günü hediyesi, One Line a Day (Her Gün Bir Satır) günlüğümdü. Günlük tutmak bazen göz korkutucu ya da zaman alıcı gelebilir, ama sadece bir satır yazmak? Bu gerçekten yapılabilir ve sürdürülebilir bir alışkanlık.
Her gece uyumadan önce günümle ilgili bir düşünceyi yazmak, hem günü kapatmamı sağlıyor hem de küçük mutluluklara odaklanmama yardımcı oluyor. Bazen bir gülümseme, bazen güzel bir an, bazen de sadece bir teşekkür…
Denemek istersen, ihtiyacın olan tek şey bir defter ve bir kalem. Bir satırla başla, gerisi zaten gelir. 😊
Hayatımızı daha dengeli ve anlamlı hale getirmek için küçük adımlar atmak, büyük değişimlerin kapısını aralayabilir. Yukarıdaki önerilerden hangisi ilgini çekti? Belki de kendine uygun birkaçını seçip denemeye başlayabilirsin. 😊
Peki ya sen? Akşamlarını daha verimli ve keyifli hale getirmek için neler yapıyorsun? Hangi aktiviteler seni dinlendiriyor ve mutlu ediyor? Fikirlerini ve deneyimlerini yorumlarda paylaşarak bize ilham verebilirsin! Unutma, herkesin kendi yolculuğu var ve senin hikayen de başkaları için değerli olabilir.
Hadi, yorumlarda buluşalım ve birbirimize ilham verelim!