İlişkiler

İlişkilerde Sağlıklı İletişim: Dört Atlı – Eleştiri, Aşağılama, Savunmacılık ve Duvar Örme

İlişkilerde Dört Atlı (Eleştiri, Aşağılama, Savunmacılık, Duvar Örme) nedir? Bu yıkıcı davranışları tanıyın ve sağlıklı iletişim yollarını keşfedin!

Mahşerin Dört Atlısı, Yeni Ahit’te zamanın sonunu simgeleyen bir metafor olarak geçer. Bu atlılar sırasıyla fetih, savaş, açlık ve ölümü temsil eder. Biz ise bu metaforu, araştırmalarımıza göre bir ilişkinin sonunu tahmin edebilen iletişim tarzlarını tanımlamak için kullanıyoruz.

1. Eleştiri

İlk atlı, eleştiridir. Partnerinizi eleştirmek, bir durumu değerlendirmek ya da bir şikayeti dile getirmekten farklıdır. Şikayet ya da değerlendirme belirli bir konuya odaklanırken, eleştiri doğrudan kişiliğe yönelik bir saldırıdır. Yani, eleştirdiğinizde aslında partnerinizin karakterine, özüne saldırmış oluyorsunuz. Bu, onların bütün varlığını sorgulamak gibi bir etki yaratır.

Burada önemli olan, bir şikayeti dile getirmekle eleştiri arasındaki farkı öğrenmektir:

  • Şikayet: “Geç kaldığında ve beni aramadığında korktum. Birbirimize haber vereceğimiz konusunda anlaşmıştık diye hatırlıyorum.”
  • Eleştiri: “Davranışlarının başkalarını nasıl etkilediğini asla düşünmüyorsun. Bu kadar unutkan olduğunu sanmıyorum, sadece bencilsin. Kimseyi düşünmüyorsun! Beni asla düşünmüyorsun!”

Eğer siz ve partnerinizin birbirinizi sık sık eleştirdiğini fark ederseniz, ilişkinizin mahvolmaya mahkum olduğunu düşünmeyin. Eleştirinin asıl sorunu, yaygın hale geldiğinde diğer, çok daha yıkıcı “atlıların” yolunu açmasıdır. Eleştiri, hedefteki kişiyi saldırıya uğramış, reddedilmiş ve incinmiş hissettirir. Bu da genellikle hem eleştiriyi yapan hem de hedef olan kişinin, giderek artan bir sıklık ve yoğunlukla eleştiri döngüsüne girmesine neden olur. Bu döngü, sonunda aşağılama (bir sonraki atlı) ile sonuçlanabilir.

2. Aşağılama

İkinci atlı, aşağılamadır. Bu durumda iletişim kurarken gerçekten acımasız oluruz, karşımızdaki kişiye saygısızlık eder, alaycı bir şekilde dalga geçer, küçümser, isim takar ya da göz devirmek veya alaycı bir şekilde iç çekmek gibi beden diliyle onları küçümseriz. Aşağılama, hedefteki kişiyi değersiz ve hor görülmüş hissettirir.

Aşağılama, eleştiriden çok daha ileri gider. Eleştiri partnerinizin karakterine saldırırken, aşağılamada kendinizi ahlaki olarak onların üstünde görürsünüz:

“Yorgun musun? Ağla da rahatla! Bütün gün çocuklarla uğraştım, evi çekip çevirmek için deli gibi koşturdum, ama sen işten eve gelince çocuk gibi o aptal video oyunlarını oynamaktan başka bir şey yapmıyorsun. Bir çocukla daha uğraşacak vaktim yok. Daha ne kadar zavallı olabilirsin ki?”

Araştırmalar, birbirine aşağılayıcı davranan çiftlerin, bağışıklık sistemlerinin zayıflaması nedeniyle soğuk algınlığı, grip gibi enfeksiyonlara bile daha yatkın olduğunu bile gösteriyor! Aşağılama, partner hakkında uzun süredir biriken olumsuz düşüncelerle beslenir ve bu düşünceler, aşağılayan kişinin kendini üstün görerek karşısındakine saldırmasıyla zirveye ulaşır.

En önemlisi, aşağılamanın boşanmanın en güçlü habercisi olduğu tespit edilmiştir. Bu davranış mutlaka ortadan kaldırılmalıdır.

3. Savunmacılık

Üçüncü atlı, savunmacılıktır ve genellikle eleştiriye bir tepki olarak ortaya çıkar. Hepimiz zaman zaman savunmacı olmuşuzdur ve bu atlı, ilişkiler kötüye gittiğinde neredeyse her zaman sahnededir. Haksız yere suçlandığımızı hissettiğimizde, bahaneler üretir ve masum kurban rolüne bürünerek partnerimizin üzerimizden elini çekmesini sağlamaya çalışırız.

Ne yazık ki, bu strateji neredeyse hiçbir zaman işe yaramaz. Bahanelerimiz, partnerimize onların endişelerini ciddiye almadığımızı ve hatalarımızın sorumluluğunu üstlenmeyeceğimizi gösterir:

  • Soru: “Can ve Gamze’ye bu akşam gelemeyeceğimizi haber vermek için sabah söz verdiğin gibi aradın mı?”
  • Savunmacı yanıt: “Bugün çok yoğundum, bunu biliyorsun. Hatta programımın ne kadar dolu olduğunu sen de gayet iyi biliyorsun. Neden sen aramadın ki?”

Bu yanıt, yalnızca savunmacı bir tepki vermekle kalmaz, aynı zamanda suçu tersine çevirerek partneri suçlama çabası içerir. Bunun yerine, savunmacı olmayan bir yanıt, sorumluluğu kabul etmeyi, hatayı itiraf etmeyi ve partnerinizin bakış açısını anlamayı ifade edebilir:

  • Savunmacı olmayan yanıt: “Ah, unuttum. Sabah sana bunu yapmanı söylemeliydim çünkü günümün çok yoğun geçeceğini biliyordum. Bu benim hatam. Hemen onları arayayım.”

Stresli olduğunuzda ve kendinizi saldırıya uğramış hissettiğinizde savunmaya geçmek tamamen anlaşılabilir bir durumdur. Ancak bu yaklaşım, istediğiniz etkiyi yaratmaz. Eğer eleştiren partner geri adım atmaz ya da özür dilemezse, savunmacılık yalnızca çatışmayı tırmandırır. Çünkü savunmacılık aslında partnerinizi suçlamanın bir yoludur ve sağlıklı bir çatışma yönetimine izin vermez.

4. Duvar Örme (Stonewalling)

Dördüncü atlı, duvar örmedir ve genellikle aşağılamaya bir tepki olarak ortaya çıkar. Duvar örme, dinleyicinin etkileşimden tamamen çekilmesi, kendini kapatması ve partnerine yanıt vermeyi bırakması durumudur. Sorunlarla yüzleşmek yerine, duvar ören kişiler genellikle kaçamak davranışlar sergiler: konuşmayı keser, uzaklaşır, meşgul gibi davranır ya da dikkat dağıtıcı başka şeylerle uğraşır.

İlk üç atlı tarafından yaratılan olumsuzluğun, duvar örmeyi “kaçış” için anlaşılır bir yol haline getirecek kadar yoğunlaşması zaman alır. Ancak bir kez bu noktaya gelindiğinde, duvar örme genellikle kötü bir alışkanlığa dönüşür. Ne yazık ki, bu davranışı durdurmak kolay değildir. Duvar örme, fizyolojik olarak bunalmış hissetmenin bir sonucudur ve bu durumda, rasyonel bir şekilde konuşmak için uygun bir ruh halinde bile olmayabiliriz.

Eğer bir tartışma sırasında duvar ördüğünüzü fark ederseniz, konuşmayı durdurup partnerinizden bir ara vermeyi isteyin:

“Tamam, şu an çok sinirliyim ve bu şekilde konuşmaya devam edemem. Biraz ara verebilir miyiz? Sakinleştikten sonra bunu tekrar konuşmamız daha kolay olacak.”

Sonrasında, kendinizi yatıştırmak için yalnız başınıza 20 dakika kadar bir şeyler yapın; bir kitap ya da dergi okuyun, yürüyüşe çıkın, koşuya gidin, ya da sizi rahatlatacak herhangi bir şeyle ilgilenin. Kendinizi hazır hissettiğinizde, konuşmaya geri dönün. Bu, duvar örme döngüsünü kırmak için etkili bir yöntemdir.

Dört Atlıya Karşı Panzehirler

İlişkilerdeki çatışmalarda Dört Atlı’yı tanımlayabilmek, onları ortadan kaldırmanın ilk adımıdır. Ancak bu farkındalık tek başına yeterli değildir. Yıkıcı iletişim ve çatışma kalıplarını uzaklaştırmak için, bunların yerine sağlıklı ve yapıcı davranışlar koymanız gerekir. Neyse ki, her bir atlıya karşı işe yarayan bir pozitif davranış, yani bir “panzehir” bulunmaktadır. İşte bu panzehirler:

1. Eleştiriye Karşı: Nazik Bir Başlangıç

Eleştiri, partnerinizin karakterine saldırırken, panzehiri suçlamadan şikayet etmektir. Yumuşak bir başlangıç yaparak, “Sen” yerine “Ben” ifadeleri kullanarak duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı ifade edin.

  • Eleştiri: “Sen hep kendini düşünüyorsun. Çok bencilsin!”
  • Panzehir: “Bu akşam konuşmamızda kendimi dışlanmış hissettim. Günüm hakkında konuşabilir miyiz?”

2. Aşağılama Karşısında: Takdir ve Saygı Kültürü İnşa Etmek

Aşağılama, partnerinize üstünlük taslamaktan gelir. Panzehiri ise, düzenli olarak takdir, minnettarlık ve saygı ifadeleriyle pozitif bir ilişki perspektifi oluşturmaktır.

  • Aşağılama: “Bulaşıkları yine mi yıkamadın? Ne kadar tembelsin!”
  • Panzehir: “Son zamanlarda çok meşgul olduğunu anlıyorum, ama ben geç saatlere kadar çalıştığımda bulaşıkları yıkamanı rica edebilir miyim? Çok minnettar olurum.”

3. Savunmacılığa Karşı: Sorumluluk Almak

Savunmacılık, genellikle eleştiriye bir tepki olarak ortaya çıkar ve sorumluluğu reddetmek anlamına gelir. Panzehiri ise, çatışmadaki kendi payınızı kabul etmektir.

  • Savunmacı Yanıt: “Bu benim suçum değil, sen hep son dakikada hazırlanıyorsun!”
  • Panzehir: “Geç kalmayı sevmiyorum, ama haklısın. Daha esnek olmaya çalışabilirim.”

4. Duvar Örmeye Karşı: Fizyolojik Kendini Yatıştırma

Duvar örme, genellikle duygusal olarak bunalmış hissettiğinizde ortaya çıkar. Panzehiri, bir mola verip kendinizi sakinleştirmektir.

  • Duvar Örme: (Sessizlik, konuşmayı tamamen kesme)
  • Panzehir: “Şu an çok bunaldım ve bir ara vermem gerekiyor. 20 dakika sonra konuşmaya devam edebilir miyiz?”

Bu panzehirleri uygulayarak, yıkıcı iletişim kalıplarını sağlıklı ve yapıcı bir şekilde değiştirebilirsiniz. Unutmayın, küçük adımlarla başlamak bile ilişkinizde büyük farklar yaratabilir. 😊


İlişkilerde sağlıklı iletişim kurmak hepimiz için önemli, değil mi? Peki, siz bu dört atlıdan biriyle karşılaştığınızda nasıl başa çıkıyorsunuz? Ya da bu panzehirlerden birini denediniz mi? Deneyimlerinizi ve düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı çok isteriz! Yorumlarınızı aşağıya bırakın, birlikte öğrenelim ve büyüyelim. 😊👇

Daha Fazla Göster

benCahil

Çok araştırıyordum, çok soru sordular. Bende yazmaya karar verdim. Biri kız biri oğlan 2 çocuk babası mutlu bir adam. Mottomuz: Merak Et, Keşfet, Sorgula ve Bilgiyi Paylaş! Bildiğim Tek Şey Hiç Bir Şey Bilemediğimdir. Yazdığım hiç bir yazıyı gece rüyamda görmedim, vahiy inmedi, ben keşfetmedim, internet çöplüğünde birden fazla kaynağı derleyip yayınladım sadece.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi Çekebilir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün!